Şişmanlık, son 20-30 yılda, erişkinlerde olduğu gibi, çocuklar ve ergenlerde de hızlı bir şekilde artmaktadır. Şişmanlığın sadece sayısının değil, derecesinin de artması, insan sağlığı açısından endişe vericidir. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü şişmanlığı, en çok ihmal edilen bir halk sağlığı sorunu olarak tanımlamaktadır. Avrupa’da 14 milyon okul çocuğunun, dünyada ise 30 milyondan fazla çocuk ve ergenin şişman olduğu bildirilmektedir. Şişmanlığın artışı açısından ülkemizde de durum farklı değildir. Çocuklar ve ergenler arasında, hafif şişmanlık ve şişmanlık oranının %25-30 olduğu bildirilmektedir.
Son yıllarda şişmanlığın hızlı bir şekilde artışından sosyal, ekonomik, fiziksel çevrelerdeki pek çok değişiklikler ve bu değişikliklerin beslenme alışkanlıklarına ve fiziksel aktiviteye olumsuz yansımaları sorumlu tutulmaktadır. 20-30 yıl öncesiyle karşılaştırıldığında, günümüz çocuklarının enerji yoğunluğu yüksek (yağ, şeker içeriği yüksek, lif içeriği düşük) besinleri ve şekerli içecekleri daha fazla tükettikleri ve daha az hareket ettikleri, dolayısıyla şişmanladıkları ortadadır.
Bir zamanlar, sağlığın ve bolluğun göstergesi olarak kabul gören şişmanlığın, artık günümüzde birçok psikolojik ve fizyolojik sorunlara neden olduğu iyi bilinmektedir.
Şişman çocukların, özellikle de ergenlerin, çoğunlukla erişkin dönemde görülen Tip 2 diyabet, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, karaciğer yağlanması, ortopedik sorunlar, uyku apnesi, solunum kapasitesinin azalması gibi sağlık sorunlarına daha şimdiden sahip oldukları gözlenmektedir.
Şişman çocukların sınıf arkadaşlarının eğlence konusu oldukları, oyun arkadaşı olarak tercih edilmedikleri, yarışmalara katılamadıkları bu nedenle sosyal yaşamlarının olumsuz etkilendiği, öz güvenlerinin az olduğu ve özellikle şişman kızlar arasında depresyonun yaygın olduğu bildirilmiştir.
Tüm bu olumsuz sonuçlar göz önüne alındığında, çocukluklarda şişmanlığın tedavisinin ya da gelişiminin önlenmesi önemlidir, daha ötesi kaçınılmazdır.
Çocuklarda şişmanlığın önlenmesi:
Hızla yayılan şişmanlık kontrol altına alınabilir, hatta tersine çevrilebilir. Bu da ancak, sorunun kaynağına inmekle, diğer bir deyişle, şişmanlığa neden olan çevreyi tanımak ve anlamakla mümkündür. Sorunun kaynağında, televizyon, bilgisayar, fast-food türü beslenme şekli, yağ ve şekerden zengin besinler, gazlı içecekler, okul yemekleri, büyük porsiyonlar, besin endüstrisi, reklamlar, sosyo-kültürel yapı, anne-baba ihmali, genetik, çalışan anne gibi pek çok neden ya da risk faktörü bulunmaktadır.
Şişmanlığın önlenmesinde hedef, bebeklikten itibaren yaşa uygun sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin benimsendiği bir yaşam biçimine sahip olmaktır. Ne yazık ki, çocuklar ve anne-babaların ortaklığıyla aile içinde alınan tedbirlerle ya da sadece okulda alınan tedbirlerle, bu hedefe ulaşmak mümkün değildir. Hedefe ulaşmak, ancak çocuklar, anne-babalar, aile çevresi, okullar, yerel yönetimler, hükümetler, sivil toplum örgütleri, özel sektör, medya, uluslararası kuruluşlar arasında bir ortaklıktan oluşan, kapsamlı bir eylem planı ile mümkündür.
Aşağıda şişmanlığın gelişiminde etkili olan bazı nedenlere ya da risk faktörleri karşı neler yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Fiziksel Aktiviteleri Çocuğunuzun Hayatına Dahil Edin…
Alınan enerjinin sağlıklı bir şekilde harcanması, ancak yaşa uygun fiziksel aktivite ile mümkündür. Aksi halde enerjinin fazlası vücutta yağ şeklinde depolanır ki, bu da şişmanlık olarak tanımlanır.
Günümüz koşullarında, özellikle büyük şehirlerde, yeşil alanların azalması, yeterli oyun alanlarının bulunmaması, sokakların güvenli olmaması, annelerin çalışıyor olması gibi nedenlerle çocuklar kapalı alanlara hapsedilmekte, televizyon, bilgisayar ya da tabletlere mecbur edilmektedir. Daha ötesi, bir sokak ötede bile olsa okullara servis araçları ile gidilmesi, lise ve üniversite giriş sınavları için dershanelerde, etütlerde ya da özel derslerde oturarak fazla zaman geçirilmesi, beden eğitimi derslerinin test çözümlerine ayrılması, ailenin egzersiz yapma alışkanlığının olmaması, merdiven yerine asansör kullanılması, çocuklarda hareketsizliğe, dolayısıyla şişmanlığa neden olmaktadır.
Neler yapılmalı?
• Oyun alanları arttırılmalı,
• Kısa mesafeler için yürünmeli,
• Mümkünse okula yürüyerek gidilmeli,
• Televizyon ve bilgisayar başında az zaman (1 en fazla 2 saat/gün) geçirilmeli,
• Çocuğun sevdiği, eğlendiği ve kendini iyi hissettiği (dans, yüzme, koşma, oynama, zıplama, futbol, basketbol, tenis vb) sportif faaliyetleri yapması için olanak sağlanmalı,
• Düzenli olarak hafta sonlarında, mümkünse hafta içinde de ailecek sportif faaliyetlerde bulunulmalı,
• Dershanelerde, etütlerde geçirilen zaman, fiziksel aktivite ile telafi edilmeli,
• Asansör yerine merdiven kullanılmalı,
• Yerel yönetimlerle işbirliği yapılmalı,
Neler yapılmalı?
• Belirli bir öğün düzenine uyulmalı,
• Yaşa uygun yeterli ve dengeli beslenme sağlanmalı, • Yemekler anne-baba, varsa diğer aile bireyleri ile birlikte yenmeli,
• Evde çocukların isteyince kolayca ulaşabilecekleri atıştırmalık türünden bir çekmece olmamalı,
• Evde hazır meyve suları ile gazlı içecekler, limonata, meyveli soda vb şekerli içecekler bulunmamalı, yemek masasında içecek olarak SU tercih edilmeli,
• Evde mayonez, ketcap bulunmamalı,
• Hafta sonu aktivitesi olarak fast-food restoranlarına gidilmemeli,
• Besinler (özellikle de çikolata ve şekerleme, vb) ödül olarak verilmemeli,
• Yağ, şeker ve tuz içeriği yüksek besinler az tüketilmeli, • SEBZE tüketimi artırılmalı,
• Meyveler bol değil, günlük beslenmede önerilen 1-3 porsiyon miktarında tüketilmeli,
• Kullanılıyorsa, fritöz ya da kızartma tenceresi mutfaktan çıkarılmalı,
• Hazır besinler az tüketilmeli,
• Anneler duygusal davranıp ya da çalışan anneler suçluluk duygusu ile çocuklarına sevdikleri besinleri (patates kızartması, hamburger, pizza, makarna, dondurma vb) sık vermemeli,
Yaşa Uygun Yeterli ve Dengeli Şart…
Yaşa uygun beslenen ve hareket eden çocukların şişmanlama riski düşüktür. Ne var ki, son yıllarda,
bir yandan gelişen sağlık bilinci ile çocuklar iyi beslenmekte, diğer yandan cips, çikolata, şekerleme gibi atıştırmalıkları, fast-food türü besinleri ve
kolalı içecekleri fazla tüketerek fazla enerji almakta
ve şişmanlamaktadırlar. Yine gelişen teknoloji ve annelerin çalışma hayatına girmesi ile sebzeler, kuru baklagiller, sarmalar, dolmalar vb yemeklerden oluşan geleneksel mutfağın yerini köfte, makarna, pizza gibi kolay-hazır besinlerden oluşan mutfaklara ve restorantlara bırakması, da şişmanlamaya katkıda bulunmaktadır.
NUTRITION ISTANBUL 1. SAYI
Her Hakkı Saklıdır ©
İşbu Web sitesi ve tüm sayfaları Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na tabidir ve içeriğine ilişkin her türlü ses, görüntü, yazı içeren bilgi-belge,marka ve her türlü fikri ve sınai haklar ile tüm telif hakları ve diğer fikri ve sınai mülkiyet hakları Samet YAĞLI’ya aittir. İşbu web sitesinin yapısı ve içeriği, sitede kullanılan her türlü görsel malzeme Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır.
Sitede yer alan bilgilerin çoğaltılması, başka bir lisana çevrilmesi, saklanması veya işleme tutulması da dahil,Samet YAĞLI’nın önceden yazılı iznine tabidir. Bu sebeple işbu sitede yer alan bilgiler Samet YAĞLI’nın yazılı izni olmadan hiçbir şekilde, çoğaltılamaz, yayınlanamaz, kopyalanamaz, sunulamaz ve aktarılamaz. Sitenin bütünü veya bir kısmı diğer bir Web sitesinde izinsiz olarak kullanılamaz.