Sert kabuklu meyveler içinde yer alan ceviz içerdiği besin değeri ve insan sağlığı üzerindeki olumlu etkilerinden dolayı, günümüzde önemi giderek artan önemli bir meyve türüdür. Uzun yıllar süren bilimsel çalışmalar, cevizin insan vücudunu pozitif olarak etkileyen besin içerikleri ile yüklenmiş olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Ceviz içeriğinde bulunan zengin Omega-3 esansiyel yağ asitlerinin sağlık açısından birçok faydaları tespit edilmiş ve bu yüzden, ceviz meyvesinin içerdiği yağ ve yağ asitleri konusunda pek çok araştırma yapılmıştır. İnsan sağlığına oldukça yararlı olan ceviz, daha çok tekli doymamış yağları içermekle beraber, günlük yağ ihtiyacımızın bir parçası olan Omega-3 ve Omega-6 gibi çoklu doymamış yağ asitlerince de oldukça zengindir. Ceviz içi bileşiminde, içerdiği yağ asitlerinden başka yağda çözünen vitaminlerden; A ve E, suda çözünenlerden; B1, B2, C, folik asit, pantotenik asit ve niasin, minerallerden; demir, magnezyum, bakır, çinko ve fosfor da içermektedir. Ceviz içi ayrıca; %13,6 – 22,3 oranında protein, %56.4 – 70.6 oranında yağ ve % 2 civarında kül içermektedir.
Antioksidan Kimliği
Araştırmacılar, cevizin antioksidan içeriği sebebiyle kanser riskini azaltabilme, kardiyovasküler ve sinir sistemine zarar veren Parkinson ve Alzheimer gibi çok kuvvetli hastalıkların gelişimini erteleyebilme veya azaltabilme gibi bir özelliğinin olduğunu vurgulamışlardır. Ceviz, antioksidan savunmada önemli olan birtakım enzimlerde zorunlu kofaktörler olarak görev yapan manganez ve bakır içerir. Çoğu epidemiyolojik çalışmalar, cevizin düzenli olarak tüketildiğinde kanseri ve kardiyovasküler hastalıkları önlemekte önemli rol oynadığını belirtmektedir.
Uyku Düzensizliklerine Yardımcı
Ceviz tüketiminin, kandaki melatonin seviyesini arttırdığı ve uyku düzensizliği gibi rahatsızlıkların ortadan kalkmasına katkı sağladığı ifade edilmiştir.
Beynimiz ve Ceviz
Ceviz, içerdiği yüksek miktardaki Omega-3 yağ asitleri ile bir beyin gıdasıdır. Bir insan beyninin yaklaşık %60’nın yapısal karakterli yağlardan meydana geldiği, beynin düzgün ve kesintisiz çalışabilmesi için bu yağlara özellikle de Omega-3 yağ asidine ihtiyaç duyduğu belirtilmektedir
Ayrıca ;
Diyetsel olarak 120 yıl boyunca, 80.000 kadın üzerinde yapılan bir araştırmada, haftada 30 gr ceviz içi yiyenlerin %25 daha az safra taşı oluşturma riskine sahip olduğu belirtilmiştir ve tip 2 diyabet hastalarının kolesterol profilinin iyileştiği gözlenmiştir
- Yağlı Tohumlar (Sert kabuklu meyveler), yüksek oranda yağ içermelerine rağmen, bu yağın tekli ve çoklu doymamış yağ formunda olması nedeniyle yararlı etkileri vardır.
- Cevizdeki Omega – 3 yağ asitlerinin Koroner Kalp Hastalıklarını Önlemedeki Rolü
Kalp sağlığı için beslenmenizde, doymuş yağ asitleri ve kolesterolü azaltıp, kompleks karbonhidratları ve posayı yükselterek kan kolesterol düzeyinizi düşürebilir veya en azından kan kolesterolü düzeyinin yükselmesini önleyebilirsiniz. Ceviz içerdiği Omega-3 yağ asitleri sayesinde düzensiz kalp atışlarının engellenmesine, damarlarda daha az pıhtılaşma özelliği olan kan tipinin üretimine ve yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) kolesterol oranının düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) kolesterol oranına göre artmasına katkı sağlamaktadır. Ceviz, yüksek tansiyonla ilişkilendirilen önemli miktarda esansiyel bir amino asit çeşidi olan L. arginin de içermektedir. Özellikle vücudun çok çalışan kan damarlarında bu aminoasit, nitrik okside çevrilmekte ve nitrik oksitte kan damarların iç tarafının pürüzsüz ve düzgün olmasına katkı sağlayarak kan damar sisteminin rahatlamasını sağlamaktadır. Bu nedenle, cevizin kardiyovasküler yararlarının daha da fazla olduğu vurgulanmıştır.
Cevizin Tarihteki Bilinmeyen Yararları ;
Belirtilen faydaları dışında, tarih boyunca insanlar, bazı hastalıkların tedavisinde cevizi kullanmışlardır. Ceviz içinin taş dökücü, idrar söktürücü olduğu, astım, kronik öksürük ve kansızlığa iyi geldiği, hamilelik boyunca kusmayı önlediği, kilo aldırıcı ve sakinleştirici olarak kullanıldığı belirtilmiştir. Ayrıca ceviz içinden elde edilen yağ; kolit ağrılarında ve adet düzensizliklerinde, saç kuruluğu, kepeklenme ve baştaki yaraların tedavisinde değerlendirilmektedir. Suda kaynatılan cevizin meyve kabuğu, bağırsak iltihabına ve mantar hastalıklarına iyi gelmektedir. Cevizin yeşil kabuğu kansızlığı, mide iltihaplarını, apseleri, göz kapağı iltihaplarını gidermede, baş ve vücut bitlerini ve bağırsak kurtlarını öldürmekte, aynı zamanda akne ve uçuk tedavisinde de kullanılmaktadır. Ayrıca, ceviz yapraklarının el ve ayak terlemelerinin azaltılmasında da değerlendirildiği belirtilmektedir.
Ceviz Tüketimi
Gelişme çağında daha fazla olmak üzere bireysel potasyum gereksinimi 2-6 gr/gün olarak verilmiş ve bu miktarın 0.5 gr/günün altına düşmemesi gerektiği belirtilmiştir. Günlük 100 gr ceviz tüketimiyle, potasyum için öngörülen en düşük miktarın yaklaşık 3/4’ ü karşılanabilmektedir. Bu element yaşam olaylarının gerçekleşebilmesi için gerekli enzim ve hormon etkinliklerinin sağlanması yanında sinirsel iletim, dolaşım sistemi ve diğer yaşam olayların da kritik bir yapı taşı olarak görev alır.
Cevizle sağlıklı yaşam üzerine yapılan araştırmalar, cevizin bileşiminde bulunan mineral maddeler, polifenoller, bitkisel steroller ve çoklu doymamış, özellikle Omega-3, yağ asitleri ile sağlıklı yaşam için mutlaka ve düzenli olarak tüketilmesi gereken bir besin maddesi olduğu sonucunu bilimsel verileri ile ortaya koymuştur. Bunun için yetişkinlerde verilen tüketim miktarı bir avuç (40-50 gr)dır. Bunun yemek öncesi tüketilmesi, tokluk yaratması ve diğer yiyeceklerin tüketim miktarını azaltması bakımından uygun görülmüştür.
Diyete Yağlı Tohum Ekleme Önerileri ;
- Özellikle çocukların ve ağır işte çalışanların diyetinde enerji değeri yüksek olan bu besinlere yer verilmesi yararlıdır.
- B grubu vitaminleri, mineraller, yağ ve proteinden zengindirler.
- Sağlıklı beslenme için yağlı tohumların kavrulmamış ve tuzlanmamış olarak tüketilmesi tercih edilmelidir.
- Evde saklarken kabuklu ve kabukları ayrılmış olanlar bir arada tutulmamalı, nemsiz ortamda saklanmalıdır.