Çok eski çağlardan beri besinlere karşı olan reaksiyonlar bilinmektedir. Besinlere bağlı ilk beklenmeyen reaksiyon 2000 yıl önce sütün mide bozulmasına ve ürtikere neden olabileceğini bildiren Hipokrat ‘’ günde bir defa almaya alıştıkları bir yiyecek, günde iki defa almaları durumunda bazı insanlar için ciddi bir hastalığın başlangıcı olabilir’’diyerek, besin alerjilerini saptamıştır.
Besin Alerjisi Ve Besin İntoleransı Aynı Şey mi?
Besin alerjisi ve besin intoleransı toplum tarafından her zaman karıştırılır. Besinlerin neden olduğu düşünülen her türlü olumsuz etkiyi besin alerjisi olarak tanımlamak doğru değildir. Besin intoleransı herhangi bir besinin savunma mekanizmasının aşırı reaksiyonun söz konusu olmadığı diğer mekanizmalarla oluşan, anormal yanıtların bulunduğu “besin intoleransı” olarak adlandırılır. Savunma sistemi aracılığıyla besinlere gösterilen aşırı duyarlılık reaksiyonları ise ‘’ besin alerjisi’’ olarak tanımlanır. Tüm dünyada, 300.000’den fazla kişide, eliminasyon diyetleri uygulanmış ve kronik inflamasyona bağlı hastalıkların belirtileri, %80’in üzerinde hafiflemiş veya ortadan kalkmıştır.
Besin İntoleransı Bir Çok Hastalığa Sebep Oluyor !
Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre dünya nüfusunun yarısında besin intoleransı mevcut olup, 1 milyar kişiye besin intoleransı tanısı konmuştur. WHO, besin intoleransı tanısı konulan kişilerin 2,5 milyara ulaşacağını öngörmektedir. Besin intolerasının neden olduğu kronik hastalıklar, kronik baş ağrısı, aşırı kilo alma, aşırı kilo verme, cilt sorunları, otoimmün hastalıklar, fibromiyalji, migren, mide ve irritable bağırsak sendromu gibi bağırsak hastalıkları, emilim bozuklukları, romatizmal hastalıklar, nefes darlığı, astım, depresyon, sinirlilik, tip 2 diyabet, hipertansiyon, hipotridizm, kronik rinit, egzama, akne, crohn’s hastalığı, ödemli göz kapakları gibi rahatsızların sebebini oluşturmaktadır.
Tükettiğimiz Bazı Besinlerin İntolerans Yaratma Riski Daha Fazla
Besin intoleransında problem kaynağı çoğunlukla sık tüketilen süt, yumurta, buğday, mısır, soya gibi besinlerdir. Herhangi bir besin intolerans oluşturabilir, fakat bazı besinler diğerlerinden daha fazla problem yaratabilirler. Örneğin; elmaya karşı intolerans azdır, portakala karşı intolerans oluşu daha fazladır. Günlük beslenmede tüketilen her türlü besine karşı intolerans zamanla gelişebilir. Bu besinlerden birisine karşı intolerans gelişirse, kişiler de bir veya daha fazla rahatsızlık görülebilir.
İntoleransınız Olan Besine Denk, Başka Bir Besin Tüketin
Genel olarak insanlarda 1 ve 5 besine karşı intolerans gelişebilir ve insanlar bu besinleri diyetlerinden çıkardıklarında normal hayatlarına devam edebilirler. Ancak diyetlerinden çıkardıkları besinlerin yerine geçebilecek besinler konulmalıdır. Örneğin; laktoz intoleransı varsa süt yerine kaşar peynir yenilmedir. Eğer çıkartılan besin yerine konulmazsa vücutta yetersizlik oluşur. Bu durum başka bir hastalık sorunu oluşturabilir.
Toksinler İntoleransa Sebep Oluyor
Besin intoleransının oluşmasının nedenleri arasında besinlerde doğal olarak bulunan veya bulaşma yoluyla besinlere geçen toksinlerin etkisiyle besin intoleransı gelişebilir. Bazı patates türleri ve barbunya, çiğ yenildiği takdirde, mide rahatsızlıkları oluşabilir. Istakoz, karides, midye, yumurta akı ve çilek gibi besinler histamin salımına neden olur ve klinik belirtiler ortaya çıkar. Ayrıca doğal olarak histamin içeren peynir, bazı şarap ve balık türleri(tuna ve uskumru gibi) de alerjik reaksiyonlara benzer klinik tablo oluşturabilirler. Besinlerin saklanması ve işlenmesi esnasında oluşan toksinler de histamin açığa çıkartarak besin intoleransına neden olabilirler. Aynı zamanda besinlere eklenen katkı maddeleri tartrazin, monosodyum glutamat ve sülfitler de besin intoleransına neden olur. Ancak bunun yanında enzim eksikliği olan kişiler de alkol, kuru baklagil, laktoz intoleransına neden olmaktadır.
BESİN ALERJİSİNİN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR
Besin alerjisi olan birçok insan için bu reaksiyonlar tehlikeli olmaktan çok rahatsızlık vericidir. Ancak ender de olsa bazı durumlarda anaflaktik reaksiyonlar oluşabilir. Farklı vücut sistemleri aynı anda çalıştıklarında bu alerjik cevap ciddi ve hatta hayatı tehdit edici olabilir. Duyarlı bir kişi, alerjen ile karşılaştığında vücudunda kızarıklık, şişlik, kaşıntı, nefes almada zorluk ve tansiyon düşüklüğü ortaya çıkar buna anaflaksi denir. Anaflaksiye yol açan maddenin çok az bir kısmı bile çok ciddi sonuçlara yol açabilir. Besin alerjisi kalıtsaldır. Hem anne de hem babada besin alerjisi varsa, çocuklarda da alerji görülme olasılığı %67’dir. Anne veya babanın yalnız birisi alerjikse, çocukta görülme sıklığı %33’dür. Besin alerjisine yatkın kişilerde alerjinin açığa çıkması fiziksel ya da duygusal travma, aşırı ilaç kullanımı, aşıya karşı reaksiyon, belirli besinin çok sık tüketilmesi ve çevresel toksinler, sindirim bozuklukları, aşırı stres, bağışıklık sisteminin zayıflaması ile yıllar sonra da besine karşı alerji durumu söz konusu olabilir.
Besin İntoleransı Gün Geçtikçe Büyüyen Bir Problem Haline Geliyor
Besin alerjisinin görülme sıklığı ve şikayetçi olan insan sayısı, son zamanlar da artış göstermiştir. Örneğin günümüzde egzamanın toplumun %10-15’ ni, yaşamlarının herhangi bir döneminde etkilediği tahmin edilmektedir. Günümüzde ise çocukların yaklaşık %25’ inde besin alerjisi veya besine karşı bir takım reaksiyonlar rapor edilmektedir.
Besin alerjisi görülme sıklığındaki artışının nedenlerinin;
Piyasadaki hazır besinlerin tüketim sıklığının artması, besinlere eklenen yüksek düzeyde koruyucu madde, yapay boya ve koku, tarımda kullanılan böcek ilaçları, hava, su ve besinlerdeki kimyasal kirliliğinin bu artışa neden olduğu gösterilmektedir.
HANGİ BESİNLER ALERJİYE NEDEN OLUR?
Besin öğeleri arasında alerjiye yol açan maddeler genellikle protein yapısındadır. Her insan herhangi bir besine karşı alerjik tepki verebilirse de insanlarda sıklıkla; inek sütü, yumurta, balık ve kabuklu deniz ürünleri, kabuklu ve yağlı kuruyemişler (fındık, fıstık gibi), tahıllar, etler, meyveler, sebzeler ve kuru baklagiller, baharatlar ve çeşni vericiler, çikolata, bal ve bazı içecekler gibi besinler alerjiye neden olabilmektedir. Bu besinlerden bazıları diğerlerine göre daha sık alerjiye neden olurlar. Örneğin; süt ve yumurta, meyve ve sebzelere göre daha sık alerjik reaksiyona neden olur. Yine bu besinlerden bazıları da diğerlerine göre daha ciddi reaksiyonlara neden olurlar (yer fıstığı ve ağaç fıstıkları). Bazı besinler özellikle erken çocukluk döneminde alerjik reaksiyonlara neden olurken (12-24 ay inek sütü alerjisi), fıstık alerjisi gibi bazı alerjiler ise hayat boyu devam eder.
Kendileri alerjik reaksiyona neden olmanın yanında bu besinler benzer türde besinlerle çapraz reaksiyonlara girerler. Örneğin ağaç fıstıklarından (badem, ceviz vb) birine alerjisi olan birinin, tüm diğer ağaç fıstıklarına da reaksiyon vermesi söz konusu olabilir.
Besinler Ve Çapraz Duyarlılık Durumları
Besin alerjileri hızlı reaksiyon gösteren, yaşam boyu süren bir durumdur. Besin intoleransı durumunda ise intolerans oluşturan besin, belirli bir süre diyetten çıkarıldıktan sonra, belirtilerde azalma görülür ancak aylar sonra veya yıllar sonra bile, intolerans oluşturan besine karşı reaksiyon oluşmaz. Fakat bu besine karşı reaksiyonun herhangi bir zamanda ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır. Eğer intoleransa neden olan besin, her gün tüketilmeye devam edilirse, intolerans bir ay içerisinde bile tekrar ortaya çıkabilir. Viral enfeksiyonlar, besin intoleransının yeniden ortaya çıkmasına neden olabilir.
NUTRITION ISTANBUL 9. SAYI
Her Hakkı Saklıdır ©
İşbu Web sitesi ve tüm sayfaları Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na tabidir ve içeriğine ilişkin her türlü ses, görüntü, yazı içeren bilgi-belge,marka ve her türlü fikri ve sınai haklar ile tüm telif hakları ve diğer fikri ve sınai mülkiyet hakları Uzman Diyetisyen Samet YAĞLI’ya aittir. İşbu web sitesinin yapısı ve içeriği, sitede kullanılan her türlü görsel malzeme Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır.
Sitede yer alan bilgilerin çoğaltılması, başka bir lisana çevrilmesi, saklanması veya işleme tutulması da dahil,Samet YAĞLI’nın önceden yazılı iznine tabidir. Bu sebeple işbu sitede yer alan bilgiler Samet YAĞLI’nın yazılı izni olmadan hiçbir şekilde, çoğaltılamaz, yayınlanamaz, kopyalanamaz, sunulamaz ve aktarılamaz. Sitenin bütünü veya bir kısmı diğer bir Web sitesinde izinsiz olarak kullanılamaz.