İnsan vücudu sürekli kendini yenileyen, yıkımların ve onarımların yapıldığı yaşayan bir sistemdir. Bu sistemin sağlıklı bir şekilde işleyişinin devamlılığı ve bağışıklığının desteklenmesi için doğru besin seçimi oldukça önemlidir.
Vücudumuzda birlikte yaşadığımız mikroorganizma sayısının, tüm vücudu oluşturan hücre sayısından fazla olduğu bilinmektedir. Bu sayının da 100 trilyon kadar olduğu düşünülmektedir. Bu mikroorganizmalar en yoğun olarak gastrointestinal sistemde bulunmaktadır. Yetişkin bir bireyin kalın bağırsak florasında 500 kadar farklı türde bakteri vardır. Bunlardan yararlı olanlarının sayısının önerilen düzeyde olması ve bağırsak sağlığını koruma işlevini yerine getirebilmesi için doğru besin seçimi oldukça önemlidir. Bunun yanında son yıllarda yapılan birçok çalışma probiyotiklerin depresyona karşı olan etkilerini de incelemektedir. Bu bulgu bağırsak ile beyin arasındaki ilişkiyi bir kez daha gözler önüne sermektedir. Bunun sebebi bağırsaklarda bulunan birçok hormonun beyinde de bulunması olarak gösterilebilir. Özellikle bazı stresli durumlarda bağırsakların aşırı çalışması ya da heyecan ve korku durumlarında sindirim sistemindeki bazı sorunlar bunun kanıtı olabilir.
Uzak doğu felsefesi ve vücudumuz
Floradaki değişiklikler enfeksiyon hastalıkları, inflamatuvar ve alerjik hastalıklar oluşmasından sorumlu tutulabilmektedir. Uzakdoğu felsefesinde bu çok farklı bir yaklaşımla değerlendirilmektedir. Bu felsefeye göre 5 ana element vardır. Bunlar; su, ateş, ağaç, toprak ve metaldir. Bu elementlerin her biri vücudumuzda belli başlı organları ve mevsimleri temsil eder. Bizi şu anda metal elementinin temsil ettiği kış mevsimi ilgilendirmektedir. Bu mevsim aynı zamanda kederi ve hüznü de çağrıştırır. Metal soğukluğunda ve sertliğindedir. Metal; solunum sistemi, burun, deri ve saçlar ile alakalı her konudan sorumludur. Bunların sağlıklı bir sistem içinde çalışması ise kalın bağırsak ve akciğer sağlığına bağlıdır. Daha anlaşılır hale getirecek olursak, eylülden aralığa kadar olan dönemde genellikle üst solunum yolu enfeksiyonları, grip, nezle gibi soğuk algınlıkları daha sık görülür. Bunu önlemek için bu dönemde kalın bağırsak sağlığına özellikle önem vermeliyiz. Çünkü vücudumuz multifonksiyonel bir sistem olarak düşünüldüğünde, bir halka eksilirse ya da deformasyona uğrarsa direnç azalır ve hastalıklar meydana gelir.
Neler yemeliyiz?
Kalın bağırsağı temizlemek için bu mevsimden daha iyi bir dönem olamaz. Bunun için bol lifli ve posa bakımından zengin yulaflı gevrekler, kurubaklagiller, tam buğday ekmekleri, sebzeler ve kabuklu meyveler tüketilmelidir. Bunun yanı sıra yararlı bakterilerin çalışma hızını arttırmak için yoğurt ve kefir tüketmek oldukça önemlidir. Bu dönemde kalın bağırsağı yoracak besinleri sık aralıklarla tüketmekten kaçınılmalıdır. Her gün kebap, döner ve köfte gibi kırmızı et ağırlıklı besinlerin tüketimi azaltılmalıdır. Son yıllarda yapılan araştırmalarda sıklıkla kırmızı et tüketen kişilerde kalın bağırsak kanserine yakalanma riskinin daha yüksek olduğu saptanmıştır. Ayrıca şarküteri ürünleri içerisinde bulunan nitrat ve benzeri katkı maddeleri de bağırsak sağlığını oldukça olumsuz şekilde etkilemektedir.
Probiyotik Özellikleri Olan Fermente Besinler
Fermente süt ürünleri probiyotikler için oldukça uygun bir besin ortamı sağlar. Fermente sebzeler, vitamin ve minerallerin önemli bir kaynağıdır. Günümüzde boza, fermente soya ürünleri, şalgam suyu, sirke, zeytin, turşu ve tarhana gibi bazı besinler probiyotik özellik taşımaktadır.
PROBİYOTİK ZENGİNİ KIŞ ÇORBASI
Malzemeler
500 gr balkabağı
250 ml kefir
50 gr yoğurt
20 gr taze zencefil
Yarım çay kaşığı zerdeçal
30 gr zeytinyağı
Balkabağını haşladıktan sonra püre haline getiriyoruz. Kefiri ve yoğurdu ekleyip oda sıcaklığında 2 su bardağı su ilave edip yavaş yavaş kısık ateşte karıştırıyoruz. En son baharatları ve zeytinyağını ekleyip kaynamaya bırakıyoruz. Dost bakterilerden zengin çorbanız içime hazır afiyet olsun.
ÇOCUĞUNUZ İÇİN İÇİMİ KOLAY SAĞLIK İÇECEĞİ
Malzemeler
250 ml kefir
1 orta boy muz
10 adet badem
1 çay kaşığı tarçın
Tüm malzemeleri bilenderdan geçirip her kahvaltıda ya da ara öğünde çocuklarınıza içirebilirsiniz.
NUTRITION ISTANBUL 5. SAYI
Her Hakkı Saklıdır ©
İşbu Web sitesi ve tüm sayfaları Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na tabidir ve içeriğine ilişkin her türlü ses, görüntü, yazı içeren bilgi-belge,marka ve her türlü fikri ve sınai haklar ile tüm telif hakları ve diğer fikri ve sınai mülkiyet hakları Uzman Diyetisyen Samet YAĞLI’ya aittir. İşbu web sitesinin yapısı ve içeriği, sitede kullanılan her türlü görsel malzeme Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır.
Sitede yer alan bilgilerin çoğaltılması, başka bir lisana çevrilmesi, saklanması veya işleme tutulması da dahil,Samet YAĞLI’nın önceden yazılı iznine tabidir. Bu sebeple işbu sitede yer alan bilgiler Samet YAĞLI’nın yazılı izni olmadan hiçbir şekilde, çoğaltılamaz, yayınlanamaz, kopyalanamaz, sunulamaz ve aktarılamaz. Sitenin bütünü veya bir kısmı diğer bir Web sitesinde izinsiz olarak kullanılamaz.