Şok diyetlerden kaçının, şekersiz kahve için KARACİĞER YAĞLANMASINA KARŞI 8 ETKİLİ ÖNLEM
Mevsim Geçişlerinden yorgun çıkan karaciğerimizi yenilemenin tam zamanı! Karaciğerimiz, biraz özen gösterdiğimizde kendini süratle yenileme özelliğine sahip bir organımızdır. Sağlıksız beslenmeden hareketsizliğe, şok diyetlerden alkole kadar günlük yaşamdaki bazı yanlış alışkanlıklarımız karaciğerimizde yağlanmaya zemin hazırlıyor. Ülkemizde her 4 yetişkinden birinde görülen ve tüm dünyada giderek yaygınlaşan karaciğer yağlanmasının, karaciğerde yapısal ve fonksiyonel bozukluklara yol açtığını, siroz ve karaciğer kanseri gibi çok tehlikeli hastalıklara neden olabildiği biliniyor. Karaciğer yağlanmasına karşı etkin bir tedavi yöntemi henüz yok ancak günlük yaşantımızda alacağımız bazı önlemler sayesinde korunmanın mümkündür.
1. 1) Şekerli yiyecek ve içeceklerden kaçının!
Gofret ve bisküviden krema ve mayoneze, baklava ve tatlılardan meşrubata kadar pek çok ürünün içerisinde glikoz, fruktoz veya mısır şurubu gibi tatlandırıcılar bulunuyor. Oysa yapılan çalışmalar; bu tatlandırıcıları içeren yiyecek ve içeceklerin şişmanlığı tetiklediğini, insülin direnci yarattığını, ardından da kısır döngü halinde yağlanmayı daha da kötüleştirdiğini ortaya koyuyor. Hem ambalajlı ve katkı maddeleri içeren hazır gıdalardan hem de beyaz undan yapılmış yiyeceklerden kaçının. Basit karbonhidratlar yerine (beyaz/esmer ekmek, pirinç, patates, un/mısır, pizza/makarna, cips, mısır gevreği, fruktoz içeren meyve suları, gazlı içecekler) kompleks karbonhidratları (tam buğday, tahıl, baklagiller, taze meyve, yeşil sebze) tercih edin.
1. 2) Her gün en az 45 dakika tempolu yürüyün
Özellikle gün boyu oturarak çalışıyorsanız daha fazla risk altındasınız. Gün içerisinde mutlaka hareket edin. Her gün en az 45 dakika düzenli ve tempolu yürüyüşe çok özen gösterin. Düzenli, tempolu yürüyüş yağlanmanın önemli ölçüde gerilemesine yardımcı oluyor. Karaciğer yağlanmasında önemli bir mekanizma olan insülin direncinin azalmasını sağlıyor. Bu da uzun vadede kalp ve damar hastalıklarından da koruyor. İmkanınız varsa pilates, aerobik, aletli jimnastik, yüzme ve egzersizin her türlüsü faydalıdır.
1. 3) Diyabet ve hipertansiyonunuzun tedavisini aksatmayın
Karaciğer yağlanması ‘metabolik sendrom’ denilen hastalığın bir parçasıdır. Eğer ailede diyabet, obezite ve bağışıklık sistemini ilgilendiren hastalıklar, hipertansiyon varsa mutlaka check-up’ tan geçip bu hastalıkların kontrolünü sağlamak gerekiyor. Çünkü diyabetle, karaciğer yağlanması kol kola gidiyor. Hele şişmanlık da varsa bu durum daha da artıyor. Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar, karaciğer yağlanması ile kalp hastalıkları riskinin arttığına işaret ediyor. Ayrıca diyabet ve karaciğer yağlanması olanlarda siroz ve karaciğer kanseri gelişme riski de artıyor.
1. 4) Şok diyetler karaciğeri yağlandırıyor, uzak durun!
Karaciğer yağlanmasına karşı fazla kilolardan kurtulmak şart. Ancak kesinlikle şok diyetlerden uzak durun. Şok diyetler karaciğer, kalp ve böbreklere zarar verirken ölüme bile yol açabiliyor. Üstelik hızlı, kilo kaybı sanılanın aksine yağlardan kurtarmıyor, bilakis karaciğere yağ asidi akımını artırarak kendi başına karaciğer yağlanmasına yol açabiliyor. Karaciğer yağlanması olan bir kişinin mevcut kilosunda %3 azalma sağlayabilmesi halinde karaciğer yağlanması gerilemeye başlıyor. Dengeli kilo verin.
1. 5) Masadan doymadan kalkın
Havaların ısınması ile beraber seyahatler, iş yemekleri ve sosyal etkinlikler daha da artacağından, dışarıda daha fazla yemek durumunda kalabilirsiniz. İştah açıcı ve özendirici yiyeceklere karşı koymak şüphesiz her defasında kolay olmayacak. Ancak ‘bir kereden bir şey olmaz’ diyerek midenizi doldurmak yerine, gerek dışarıda gerekse evde masadan doymadan kalkın.
1. 6) Alkolden kaçının
Karaciğere en çok zarar veren ve karaciğer yağlanmasına yol açan temel etkenlerden biri alkoldür. Düzenli, uzun süreli (10 yıldan fazla) ve karışık alkol türlerini kullananlarda karaciğer yağlanması ciddi boyutlara ulaşıyor. Hele bu kişilerde kilo fazlalığının da olması karaciğer için tehlike çanlarının çaldığı anlamına geliyor. Alkol sonucu vücutta biriken toksinler, karaciğer hücrelerine zarar vererek siroz oluşmasını kolaylaştırıyor; siroz ve karaciğer yetmezliği gibi ölümcül sonuçlar doğurabilecek hastalıklara neden olabiliyor. Alkolden mutlaka kaçının.
1. 7) Mevsim sebzeleri tüketin
Sağlıklı ve dengeli beslenmeyle karaciğer yağlanmasını geriye çevirmek mümkün olabiliyor. Kırmızı etten fakir, balık eti, sebze ve meyveden zengin, tahıl ve süt ürünlerini içeren ve faydası tescillenmiş Akdeniz diyetini uygulayın. Hayvansal yağlardan, işlenmiş et ürünlerinden, aşırı karbonhidrattan kaçının. Meyveleri mutlaka aşırıya kaçmadan ve posası ile birlikte tüketin. Tavuğu derisi ile tüketmeyin. Yemeklere lezzet vermesi için katılan krema, mayonez gibi ürünlerden, hamur işlerinden, unlu ve şerbetli tatlılardan, abur cuburdan uzak durun.
Bitkisel karışımlara dikkat!
Bilinçsiz olarak kullanılan bazı bitkisel ürünler karaciğere fayda yerine zarar verebiliyor. Açıkta satılan, nereden geldiği belirsiz, içeriği bilinmeyen ve laboratuvar şartlarında sınanmamış ürünlerin kullanılması karaciğeri iflasa götürebiliyor. Bu konuda dolduruşa gelmemeli. Öte yandan meryem ana dikeni (slymarin / slybin) içeren bileşikler de karaciğer koruyucu olarak biliniyor. Ancak mucize beklememek gerekiyor. Her karaciğer hastasına tavsiye etmek için çalışmalar yetersiz.
1. 8) 1 fincan şekersiz kahve için
Yapılan çalışmalar kahvenin; içerdiği kafeol, kafestol, karweol, polifenol ve melanoid gibi antioksidan ve iltihabı önleyici maddeler sayesinde karaciğerde yağlanma ve alkole bağlı karaciğer hasarına iyi geldiğini, siroz hatta karaciğer kanserini önlediğini ortaya koyuyor. Günde bir fincan kahvenin karaciğerde kırk yıl hatırı var. Ancak kahvenin reflüyü artırdığı bilindiği için yine de hastaların doktorlarından vize almaları gerekiyor.
Nutrition İstanbul
10. Sayı