Şeker, çocukların reddetmeyeceği besinlerin başında yer alıyor. Rengarenk ve gösterişli ambalajlarıyla marketlerde fazlaca yer alan şeker ve ilave şeker içeren gıdalara pek çok çocuk hayır diyemiyor. Ebeveynler olarak şekerin zararlarının gerçekten farkında mısınız? Yasaklamalı mısınız? Belli miktarlarda izin vermeli misiniz? Tüm bu sorulara yanıt bulmadan önce şekeri tanımakla başlayalım.
Şeker Nedir ?
Ekmek, süt ve süt ürünleri, kuru baklagiller, meyve ve sebzelerin doğal yapısında şeker bulunur. Bu besinler lif, vitamin ve mineral içerdikleri için çocukların bireysel özelliklerine göre hazırlanan günlük beslenme programında gereksinimleri kadar mutlaka bulunmalıdır. Bir de şeker kamışı, şeker pancarı gibi kaynaklardan elde edilen sükroz, diğer adıyla sofra şekeri diye adlandırılan şeker bulunmaktadır. Sükroz, saf enerji kaynağıyken protein, vitamin ve mineraller içermemektedir. Tat vermek ve raf ömrünü uzatmak amacıyla üretim aşamasında besinlere ilave edilmektedir. Gazlı içecekler, hazır meyve suları, şekerlemeler, dondurmalar, kekler, kurabiyeler, çikolatalar ve reçeller ilave şeker ile hazırlanmış besinler arasında yer almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) üretim, hazırlama ve tüketim aşamasında eklenen monosakkaritler (basit şekerler), bal, şurup, meyve suyu ve meyve suyu konsantrelerini serbest şekerler olarak gruplandırmıştır. Özellikle çocuklar tarafından serbest şeker içerikli besinler sıklıkla tüketilmektedir ve diyetle alınan şekerin büyük kısmını, besinlerin kendi yapısında bulunan şeker değil, ilave şekerler oluşturmaktadır.
Şekerin Vücudumuzdaki Etkileri
Bağımlılık yapıyor!
Güncel makaleler, şekerli gıda alımının aynı eroin ve diğer opioidler gibi beyindeki opioid reseptörlerini aktif hale getirdiğini ve madde bağımlılığına benzer bir dürtü ve ödül sistemini etkinleştirdiğini söylemektedir.
Dengesiz beslenmeye sebep oluyor!
İlave şekerler diyetle aldığınız toplam enerjiyi arttırırken, diyetin besin içeriği kalitesini azaltmaktadır. Çünkü ilave şekerlerin herhangi bir besleyici değeri yoktur ve boş enerji kaynaklarıdır. Bu nedenle, ilave şeker içeren besinlerin aşırı miktarda tüketilmesi dengesiz beslenmeye sebep olmaktadır.
Kan şekerinde ani dalgalanmalar yaratıyor!
Yüksek şeker içerikli besinlerin tüketimi kan şekerini hızla arttırır, pankreas yükselen kan şekerini regüle etmek adına aşırı insülin salgılar. Bu da kan şekeri seviyenizin aniden düşmesine yol açar. Kan şekerindeki ani düşüş ise tekrar acıkma hissine ve şeker ihtiyacına neden olmaktadır.
Vücut ağırlığı yönetiminde olumsuz etkiye neden oluyor!
Şekerli besinlerin aşırı miktarda tüketimi, yağ dokusunda artışlara neden olmaktadır. Ayrıca şeker tüketimi doyma sinyalini beyne ileten leptin hormonunun işlevini bozmakta ve doyma sinyali beyne ulaşmadığı için besin alımı daha fazla olmaktadır. Tüm bunların beraberinde artan yağ dokusu kalp ve damar hastalıkları, diyabet, hipertansiyon ve kanser gibi çeşitli hastalıkların görülme riskini arttırmaktadır.
Diş çürüklerine yol açıyor!
Şeker içeren yiyecek ve içeceklerin sık aralıklarla tüketimi ve bu besinlerin ağızda uzun süre kalması ağız bakterilerinin şekeri kullanarak diş çürüklerine yol açan asit oluşumunu arttırmaktadır.
Bağırsak florasını olumsuz etkiliyor!
Aşırı miktarda şeker tüketimi sağlıklı bağırsak florasında mantar ve parazitlerin çoğalmasına neden olmaktadır. Bu da bir takım sağlık problemlerine yol açarak immün sistemi zayıflatabilmektedir.
6 ADIMDA ŞEKER BAĞIMLILIĞININ ÖNÜNE GEÇİN
Çocuklar iki yaşına kadar ilave şeker ile tanışmamalı!
Tıbben gerek görülmedikçe bebekler ilk 6 ay sadece anne sütü almalıdır. 6. aydan itibaren tamamlayıcı beslenmeye geçilebilir. Tamamlayıcı beslenme, belli bir döneme ait geçici beslenme kuralları olarak düşünülmemelidir. 0-3 yaş ömür boyu sürecek beslenme alışkanlıklarının kazanıldığı bir dönemdir. Bu dönemde bebeğin besin tüketimini arttırmak adına besinler şeker ile tatlandırılmamalıdır. Ayrıca ek gıdalara meyve yerine öncelikli olarak yoğurt veya sebzeler ile başlamak daha doğru olacaktır. Çünkü meyvenin şekerli lezzetini seven bebeklerin daha sonra yoğurdu ve sebzeyi kabul etmesi zor olabilmektedir. Mutfak kültürünüz değişmeli! Şekeri gıda sanayisinden kaldırmak zor fakat kendi mutfağınızı şekerden uzak tutabilirsiniz. Çocuklar özellikle 1 yaşından itibaren yeme alışkanlıkları konusunda anne ve babalarını rol model alırlar. Bu nedenle sizin mutfak kültürünüz, yeterli ve dengeli beslenmeniz önem taşımaktadır. Gerektiği taktirde bu konuda bir beslenme uzmanından yardım talep etmelisiniz.
Ödül olarak kullanılmamalı!
Çocukların sağlıklı beslenme davranışı kazanamama ve şekere yönelme nedenlerinden biri şeker ve şekerli besinlerin ödül olarak sunulmasıdır. Çocuklara besinler kesinlikle bir ödül olarak verilmemelidir. Ödül olarak sunulan şekerli besinler, zamanla onlar için daha cazip ve yararlı besin algısı oluşturacaktır. Kahvaltı öğünü atlanmamalı! Proteinden zengin kahvaltılar gün içerisinde şeker alımını azaltmaktadır. Bu nedenle uyandıktan en geç bir saat içerisinde kahvaltıya başlanmalı ve yumurta, peynir, ceviz, tam tahıllı ekmek ile mevsim sebzelerine kahvaltıda yer verilmelidir.
Etiket okuma alışkanlığı kazandırılmalı!
Çocuklarınıza ambalajlı yiyecek ve içeceklerin besin etiketlerini okumayı alışkanlık haline getirin. Ürünlerin şeker içeriğine yönelik bilginin kontrol edilmesi, daha sağlıklı besin tercihleri yapmalarına yardımcı olacaktır. 100 gramında 15 gram şeker içeren bir işlenmiş gıda aşırı şekerli, 100 gramda 5 gram içeren ise düşük şekerli olarak sınıflandırılmaktadır. Mutfakta kolay ve eğlenceli atıştırmalıkları birlikte hazırlayın! İlave şeker barındıran gazlı içecekler, kek, pasta, hazır meyve suları, jelibon, meyve çikolatalı drajeler yerine meyveler, sebzeler, süt ve süt ürünlerindeki besleyici şekerleri çocuğunuzun sağlıklı beslenme planında yer vermelisiniz. Hatta evde beraber yapacağınız ilave şeker içermeyen kolay ve eğlenceli atıştırmalıklar çocuğunuzun şeker tüketimini azaltacaktır. İlave şeker yerine pekmez, bal ve meyve pürelerini kullanabilirsiniz. Fakat bal ve pekmezin bilinçsizce yüksek sıcaklıklara maruz kalması sağlık açısından risk faktörü olduğu unutulmamalıdır.
Sağlıklı bir muzlu pancake tarifi:
Malzemeler: 1 su bardağı tam buğday unu, 1 yumurta, 200 ml süt, 1 yemek kaşığı kabartma tozu, 1 adet muz
Yapılışı: Bir kâsenin içinde yumurta ve süt karıştırılır, içerisine un ve kabartma tozu eklenir, karıştırmaya devam edilir. Ezilmiş muz ilave edilir. Kısık ateşte ısıtılan tavaya çok az zeytinyağı spreylenir. Karışımdan 3 yemek kaşığı alıp ısınmış tavaya dökülür ve 2-3 dakika kadar sonra diğer tarafı çevrilerek pişirilir. Pancake üzeri için dilediğiniz meyveyi kullanabilirsiniz.
Nutrition İstanbul 9. Sayı